Birikiminizle yatırım amaçlı bir konut almıştınız, birkaç yıl sonra aldığınız ev değerlendi ve sattınız. Kendi malınızı sattınız. Ticaret yapmadınız, bir üretimde bulunmadınız, dolayısı ile vergi dairesine uğramak aklınıza bile gelmedi. Elbette bu konuyla ilgili bir vergi avukatına da danışmadınız. Zira yıllar sonra vergi idaresi tarafından kapınızın çalınabileceğini bilmiyordunuz.
Yıllar evvel sattığını evinizle ilgili vergi dairesi re’sen tarhiyat yaptı, üzerine bir o kadar da vergi ziyaı cezası uyguladı ve ödeme emrini size tebliğ etti. Yatırım amacıyla aldığınız evinizin astarı yüzünden pahalıya geldi diye düşünüyorsunuz. Haklısınız. Peki ne yapılabilir? Vergi idaresi işlemi doğru yaptı mı, tarh edilen vergi haklı mı, değer artış kazancı vergisi doğru hesaplandı mı, istisna haddi uygulandı mı, vergi dairesinin bu tarhı yapmaya ve cezayı uygulamaya hakkı var mı? İşte bu ve bunun dışındaki birçok soru; size tebliğ edilen vergi cezasını ödemeniz mi, yoksa bir vergi avukatı aracılığı ile vergi davası açmanız mı gerektiği yönünde değerlendirilmesi gerekecek hususlar. Bu noktada vergi hukuku üzerine uzmanlaşmış bir vergi avukatının görüşünü almak size yol gösterecektir.
Değer artış kazancı vergisi, gelir vergisi kanununda düzenlenmiş olmakla beraber, ev alım satımı sonucu doğacak verginin değer artış kazancı kapsamında mı, yoksa ticari vergi olarak mı değerlendirileceği Danıştay kararları ışığında şekillenmiştir. Kendine has bir hukuk alanı olan vergi hukuku uyuşmazlıklarının sağlıklı bir şekilde çözülebilmesi uzmanlık gerektirmektedir. Bu anlamda vergi yargısı alanında çalışan bir vergi avukatının fikirlerine başvurmanızda yarar var.
Değer artış kazancı ile ilgili makalelerimiz:
HUKUKİ HABER:
DEĞER ARTIŞI KAZANCI VERGİSİ – I
DEĞER ARTIŞI KAZANCI VERGİSİ – II