6183 Sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 35. Maddesine göre, limited şirket ortakları vergi borçlarının şirketten tahsil edilemeyen kısmından, hisseleri oranında sorumludur. Kanuni temsilciler ise, vergi ödevlerini yerine getirmedikleri için tahsil edilemeyen vergi borcunun tamamından tüm malvarlıkları ile sorumlu tutulacaktır. Ancak, verginin doğduğu ve ödenmesi gerektiği dönemlerde farklı kanuni temsilciler bulunabilir. Bu durumda, iki kanuni temsilci de bu borçtan sorumlu tutulabilecektir. Müteselsil sorumluluğun bulunduğu bu durumda, vergi idaresinin öncelikle ortaklara yahut öncelikler kanuni temsilcilere gitmesi gerektiğini belirler bir hüküm ve yargı kararı bulunmamaktadır. Danıştay’ın da içtihatlarıyla kesinlik kazandığı üzere vergi idaresi limited şirketten tahsil edemediği vergi borcunun kalanı için, ortakları hisseleri oranında, kanuni temsilcileri ise tüm malvarlığıyla bir sıra gözetmeksizin takip edebilecektir. Ancak vergi idaresinin haksız bir şekilde haciz tehdidini yönelttiği ortak veya kanuni temsilciler, vergi mahkemesinde açacakları bir vergi davası ile söz konusu külfetten kurtulma imkanına sahiptirler. Bu aşamada konusunda uzman bir vergi avukatı aracılığı ile yargı yoluna başvurmaları yararlarına olacaktır.
Av. Murat OBAY (LL.M.)
Vergi Hukuku Bilim Uzmanı