Ödeme emri kendisine tebliğ edilen kişi, 15 gün içinde ödeme emrini tebliğ eden vergi idaresine böyle bir borcu bulunmadığı, ödeme yaptığı veya borcun zamanaşımına uğradığı yönünde itirazda bulunabilir. Ancak bu itirazlar çoğunlukla vergi idaresi tarafından dikkate alınmayarak, dava yoluna gidilmesi hali zorunluluk olmaktadır. Tarafın, uygulamada ekseriyetle gerçekleştiği haliyle 15 gün içinde dava açma hakkı da bulunmaktadır. Ödeme emri kendisine tebliğ edilen kişi, kendisi yahut bir avukat vasıtası ile vergi mahkemesinde ödeme emrinin iptali talebiyle davasını açabilecektir. Ancak ödeme emrine karşı açılacak davalarda tarh ve tahakkuk aşamalarına ilişkin itirazların ileri sürülmesi mümkün değildir. Bunlara ilişkin itirazlar, vergi ceza ihbarnamelerinin tebliğini izleyen 30 gün içinde açılacak iptal davalarında ileri sürülebilecektir. Kimi zaman yurttaşlar ihbarnameleri önemsememekte, dava açmak için ödeme emrinin tebliğini beklemektedir, ancak konusunda uzman bir vergi avukatı ihbarnameye karşı açılacak bir davada uzmanlığını daha fazla gösterebilmekte ve yurttaşın hakkını daha sağlıklı bir şekilde savunabilmektedir.
Davanın açılmasıyla birlikte görevli hâkim yada hâkimler idari işlemi yetki, şekil, sebep, konu ve maksat (amaç) unsurlarına uygunluk bakımından denetleyecektir. Dava bu unsurlara aykırılığın yanında Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Kanunun 58. Maddesine yönelik itirazlar ile de gerekçelendirilebilecektir ki, bu itirazlar, böyle bir borcun olmadığı, ödendiği yahut zamanaşımına uğradığı konularıyla sınırlıdır. Bu sebeple konunun en doğru şekilde değerlendirilip, ödeme emrinin veya ihbarnamenin itirazına gidilebilmesi için konusunda uzman bir vergi avukatından mütalaa almak ve gerekiyorsa dava yoluna gitmek gerekmektedir.
Av. Murat OBAY (LL.M.)
Vergi Hukuku Bilim Uzmanı