Vergi Usul Kanununun 114/ı maddesine göre “Vergi alacağının doğduğu takvim yılını takip eden yılın başından başlayarak beş yıl içinde tarh ve mükellefe tebliğ edilmeyen vergiler zamanaşımına uğrar.” Dolayısıyla vergiyi doğuran olayın meydana geldiği yılı izleyen takvim yılının başından başlayarak 5 yıl devam eden süreye tahakkuk zamanaşımı denir. Bu süre zarfında vergi idaresi herhangi bir tahakkuk işlemi gerçekleştirmemişse, idare vergi isteme hakkını kaybedecektir.
- Ceza Kesme Zamanaşımı:
- Vergi Ziyaı cezasında verginin doğduğu yılı takip eden yılın birinci gününden itibaren beş yıl,
- VUK 353 ve mükerrer 355. Maddeler kapsamında kesilen usulsüzlük cezalarında usulsüzlüğün yapıldığı yılı takip eden yılın birinci gününden başlayarak beş yıl,
- Usulsüzlükte takip eden yılın birinci gününden itibaren iki yıl,
- VUK 336. Maddeye göre vergi ziyaı ve usulsüzlüğün birleşmesi halinde ise beş yıldır.
- Tahakkuk Zamanaşımını Durduran Sebepler:
- Mücbir Sebepler
Mücbir sebep bulunması halinde süreler bu sebep ortadan kalkıncaya değin işlemez. Bu durumda tarh zamanaşımı süresi, işlemeyen süreler kadar uzar. Ancak bu hükmün işleyebilmesi için mücbir sebebin ilgililerce ispatlanması gereklidir.
2. Takdir Komisyonuna Sevk
Vergi dairesince matrah takdiri için takdir komisyonuna başvurulması zamanaşımı süresini durdurur. Duran zamanaşımı süresi komisyon kararının vergi dairesine verilmesi ile işlemeye devam eder.
Tahakkuk zamanaşımı uygulamaları ile ilgili olarak vergi idaresinin hatalı işlemleriyle karşılaşılabilmektedir. Özellikle komisyona sevk kararlarının zamanaşımı süresini durdurması ile ilgili olarak mükellef lehine Danıştay kararları bulunmakta, mükellef hakları korunabilmektedir. Bir vergi davasında asıl savunmaların yanında kullanılabilecek olan zamanaşımı itirazının da konusunda uzman, vergi davalarına bakan bir avukat tarafından değerlendirilmesi mükelleflerin yararına olacaktır.
Av. Murat OBAY (LL.M.)
Vergi Hukuku Bilim Uzmanı