Vergi uyuşmazlığı, alacaklı idare ile borçlu konumunda bulunan mükellef arasında ortaya çıkan ve çoğunlukla vergi avukatı eliyle hukuk sahasına taşınan hukuki uyuşmazlık olarak tanımlanabilir.
İdarece gerçekleştirilen vergi uygulamalarının haksız olduğunu düşünen mükellefler bu konuyu yargıya taşımak isteyebilirler. Ancak, konunun hukuka aykırılık taşıyıp taşımadığını öncelikle, bir vergi avukatından alacakları danışmanlık ile karara bağlamaları yararlarına olacaktır.
Bu uyuşmazlıklar, tarh, tebliğ, tahakkuk, tahsil aşamalarındaki uygulamaları itiraza konu edebileceği gibi vergi cezalarına ilişkin hususları da itiraz konusu yapabilir.
Bu uyuşmazlıklarda, hukuki öz olarak özel hukuktaki gibi iki taraf arasındaki bir menfaat çekişmesi olarak bakmamak gerekir. Vergi yargısının asıl amacı yarışan menfaatlerin çekişmesini karara bağlamak değil, verginin hukuka uygun olarak toplanmasını sağlamaktır. Zira bu durum toplumsal barış ve yurttaş ile devlet arasındaki güven ilişkisi için de önem taşımaktadır. Hukuka uymayan bir idarenin vatandaş üzerinde bırakacağı adaletsizlik hissi, devletin temelini oluşturan bu kavramın zarar görmesine ve vatandaşlık aidiyetinin kopmasına sebep olacaktır ki, bu durumun ortaya çıkması mali bir değerle ölçülemeyecek boyutlarda zarara yol açacaktır. Bu noktada, avukatın rolü de adaletin sağlanmasına sebep olmak ve toplumdaki adalet hissinin sarsılmaması için tüm teknik ve hukuki bilgisi ile yargı unsuru içindeki rolünü yerine getirmek olmalıdır.
Av. Murat OBAY (LL.M.)
Vergi Hukuku Bilim Uzmanı