İçeriğe geç

VERGİ YARGISI HANGİ YARGI KOLU İÇİNDEDİR?

Vergi idaresi ile yurttaş (mükellef) arasında, vergi uygulamalarından kaynaklı uyuşmazlıklar idari yargı kolu içinde bulunmaktadır. Her ne kadar, uygulamada vergi yargısı olarak isimlendirilse dahi, “vergi yargısı” bağımsız bir yargı kolu olmayıp kamu hukukunun bir dalı olan idari yargı uyuşmazlıklarını çözümlendiren mahkemelerce karara bağlanmaktadır. Bu anlamda konusunda uzman bir vergi avukatının idari yargı usulüne de eksiksiz hâkim olması bir zorunluluktur. Zira idari yargı, adli yargı mercilerinin alanına girmeyen uyuşmazlıklara bakan ve kendine has ve özellikli bir usul ile çalışan bir yargı koludur.

Vergi davaları, teknik detayların da bilinmesini gerektiren bir alan olsa da, temel olarak idari yargının konularının büyük ağırlıkla hakim olması sebebiyle kendine özgü ayrı bir yargı kolu olarak değerlendirilmesi doğru olmayacaktır. Bu sebeple vergi davalarında, teknik detaylara hâkim bir uzman vergi avukatı eliyle davanın açılmış olması, idari yargı kolu içinde olmasına rağmen, yalnızca idari usul bilgisinin yetersiz kalacak olması sebebiyle gereklilik taşımaktadır. Elbette bu durum vergi yargısını idari yargı çemberinin dışına taşıyacak nitelikte değildir.

Vergi hukukuna baktığımızda ise, görülecektir ki, vergi hukuku idare hukukunun bir koludur. Öyle ki, vergi hukukunda sözü edilen tüm kavram ve kurumlar idare hukukunda tanımlanmış ve idare hukukuna bağlı kavram ve kurumlar olarak ortaya çıkmıştır. Hal böyle iken, vergi yargısını bağımsız bir yargı türü olarak değerlendirmek kanaatimizce hatalı olacaktır. Bu sebeple vergi davalarında bir hukukçu desteği olmadan temsil edilmek, idare hukukunun ve duruma göre ceza hukuku bilgisi ve pratiğinin de kullanılmasını zorunlu kılmaktadır. Neticeten, vergi hukuku uzmanı avukat eliyle açılacak vergi davaları, yurttaşların haklarının eksiksiz savunulmasında bir zorunluluk olarak ortaya çıkmaktadır.

Av. Murat OBAY (LL.M.)

Vergi Hukuku Bilim Uzmanı

Hemen Ara