Vergi kaçakçılığı suçu raporunun mütalâa ile birlikte Cumhuriyet başsavcılığına ulaştırılması gerekliliğini açıklamıştık. Zira Vergi Usul Kanununun 367. maddesi bunu kesin bir hükme bağlamıştır.[1]
Cumhuriyet savcısı tarafından kovuşturma açabilmesi için elzem olan mütalâa veya görüşün verilmemesi halinde savcının soruşturmasını davaya çeviremeyeceğini belirtmiştik. Peki mütalâa veya görüşün hiç verilmeyecek olmasının anlaşılması halinde Cumhuriyet savcısı kovuşturmaya yer olmadığına karar vermek zorunda kalacaktır.
Mütalâa veya görüş alınmadan bir şekilde açılmış olan ceza davası bulunması halinde de, ceza hakiminin yapacağı şey iddianameyi iade etmek olacaktır. Mütalâa veya görüş alınana kadar dosya Cumhuriyet başsavcılığına iade edilecek ve kovuşturma duracaktır. Şart gerçekleşmez ve gerçekleşmeyeceği anlaşılır ise de davanın düşmesine karar verilecektir.[2] Mütalâa veya görüşün beklenmesi aşamasında geçecek sürenin ne kadar olduğuna dair kanunda herhangi bir veri yoktur.
Mütalâa veya görüşün verilmesinin beklenmesi için tesis edilen durma kararı yargılamayı neticelendirmediğinden itiraza tabi iken, verilecek düşme kararı için temyiz yolu açıktır.
Görüleceği üzere mütalâa veya görüş verilmemesi yargılamayı tamamen durdurmakta ve yargının etkinliğinin önüne geçen bir şart halini almaktadır, mütalâa veya görüş alınması zorunluluğu ile ilgili gerek uygulayıcılar gerekse akademisyenler tarafından gerçekleştirilen eleştiriler mevcuttur.
Ancak henüz vergi suçları alanında uzmanlaşmanın adli yargıda hayata tam olarak geçmemiş olması sebebiyle, Cumhuriyet savcılığının mütalâa alma şartı bulunması zorunludur. Diğer taraftan yargının vergi alanında uzmanlaşmamış olması sebebiyle yargılamada bilirkişilerin etkinliği yüksektir, bu sebepten sanıkların ceza hukuku pratiği olan bir vergi hukuku uzmanı avukat ile müdafaa edilmeleri lehlerine olacaktır.
Av. Murat OBAY (LL.M.)
Vergi Hukuku Bilim Uzmanı
[1] “Yaptıkları inceleme sırasında 359. Maddede yazılı suçların işlendiğini tespit edem Vergi Müfettişleri ve Vergi Müfettiş Yardımcıları tarafından ilgili rapor değerlendirme komisyonunun matalaasıyla vergi dairesi başkanlığı veya defterdarlık tarafından keyfiyetin Cumhuriyet başsavcılığına bildirilmesi mecburidir.”
[2] “Türk Ceza Kanununda öngörülen düşme sebeplerinin varlığı ya da soruşturma veya kovuşturma şartının gerçekleşmeyeceğinin anlaşılması hallerinde, davanın düşmesine karar verilir. Ancak, soruşturmanın veya kovuşturmanın yapılması şarta bağlı tutulmuş olup da şartın henüz gerçekleşmediği anlaşılırsa; gerçekleşmesini beklemek üzere, durma kararı verilir. Bu karara itiraz edilebilir.” (CMK. m. 223/8).