VUK’un 367/3. maddesine göre: “Kamu davasının açılması, inceleme neticesinin Cumhuriyet başsavcılığına bildirilmesine talik olunur.” Eğer Cumhuriyet savcısı, suçun işlendiği hakkında bir bilgiye kendiliğinden ulaşırsa kamu düzeni gereği harekete geçecek ve söz konusu vergi suçunun yetki alanına girdiği vergi dairesi ile iletişime geçerek inceleme gerçekleştirilmesini isteyecektir.
Gerçekleştirilecek inceleme sonucu vergi dairesi tarafından verilecek görüş kendisine ulaşmadan Cumhuriyet savcısı tarafından dava açılamayacaktır. Bir şekilde dava açılmış ise de, vergi incelemesi sonucu beklenen görüşün gelmesine kadar dava devam edemeyecektir.
Soruşturma aşamasında her ne kadar görüş gelmeden dava açılamaması söz konusu ise de, Cumhuriyet savcısı soruşturmaya yönelik diğer tüm yetkilerini kullanabilecektir.
Bu aşamada cevaplandırılması gereken bir husus ise, mütalâa ve görüş arasında bir fark olup olmadığıdır. Yargıtay vermiş olduğu kararları ile ikisini aynı olarak kabul etmiştir .
Bilindiği üzere vergi suçu ile vergi kabahatinin zamanaşımı süreleri farklılık göstermektedir. Şöyle ki; vergi incelemesi yapılabilmesi için süre 5 yıl ile sınırlı iken vergi suçlarının tespiti halinde yargılanabilmesi için zamanaşımı süresi 8 yıl olarak belirlenmiştir. Bu durumda ortaya şöyle bir sorun çıkmaktadır: Cumhuriyet savcısı tarafından gerçekleştirilmesi istenen vergi incelemesini yapmaya yetkili inceleme elemanları, vergi suçu işlediği düşünülen taraftan defter ve belgelerini ibraz etmesini ancak 5 yıllık süre içinde talep edebilecektir. Peki 5 yılın üzerinde bir süre geçmiş ancak 8 yılın da dolmamış olduğu durumlarda ne olacaktır?
Bu durumda kanaatimizce, işlendiği düşünülen suça yönelik olarak vergi incelemesi gerçekleştirilmesi, zamanaşımı sebebi ile mümkün olmuyor ise, eldeki diğer deliller ile sanık hakkında ceza istenebilecektir. Hal böyle olunca vergi inceleme elemanları vergi incelemesine yönelik zamanaşımı süresi geçtiği gerekçesi ile Cumhuriyet savcılığına görüş bildirmekten imtina edemezler. Buradan anlaşılacak diğer bir hususta savcı tarafından talep edilen incelemenin vergi incelemesi olmak zorunluluğu bulunmadığıdır. Hatta bu inceleme vergi incelemesi olmadığı için görüşe esas olacak bu incelemenin inceleme yetkisine sahip olmayan diğer memurlar tarafından da gerçekleştirilmesi mümkündür.
Özetle, vergi incelemesine dayansın veya dayanmasın hazırlanan görüşün savcıya ulaşması yeterlidir . Savcılık tarafından dava şartının da yerine getirilmesi ile düzenlenecek iddianame ile mükellef hakkında ceza davası açılabilecektir. Bu durumda, ceza hukuku pratiği bulunan bir vergi avukatı ile müdafaada bulunulması mükelleflerin hürriyeti bağlayıcı bir ceza ile yargılanacakları davalarda haklarının korunabilmesi için yararlarına olacaktır.
Av. Murat OBAY (LL.M.)
Vergi Hukuku Bilim Uzmanı